PDF OLARAK İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
TÜRK DİLİ I.hafta VİZE
Dil Nedir?
-Dil; insanların isteklerini anlatmak, aralarındaki anlaşmayı
sağlamak için kullandıkları, seslerden örülmüş bir sistemdir.
-Dil; topluluğun duygu ve düşünce özelliğini belirleyen, dinamik ve
zamanla gelişme kaydeden, canlı, yaşayan, kendine göre enerji
kaynakları olan sosyal bir kurumdur.
-Dil duygu, düşünce ve dilekleri anlatmak için kullanılan işaretlerin
bütünü; insanlar arasındaki iletişimi sağlayan sesli veya yazılı
semboller sistemidir
-Dilin sembollerine “gösterge” adı verilir.
Dil ile Düşünce?
-Dil ile düşünce arasında sıkı bir bağ vardır. Dil düşünmenin bir
aracıdır ve ulusal varlığın temelidir. Bu bakımdan dil, ulusu
meydana getiren ögelerin başında yer alır. Dil birliğini
sağlayamamış bir topluluğun ulus kimliği kazanmasına imkân
yoktur.
-Bir dilde, tek başına anlamı olan veya anlamlı kelimeler arasında
ilişki kurmaya yarayan tek ya da çok heceli ses öbeklerine kelime
denir(kuş, ev, düşünce, kırmızı)
-Bir düşünceyi, bir duyguyu bütün olarak anlatan düzenli kelimeler
dizisine cümle denir: Ahmet seni kütüphanede bekleyecek
-Bir maksadı anlatmak için söylenen cümleler dizisine ise söz
denir
2
Dilin Kaynağı?
-Dil olgusu insanlık tarihi bakımından yeni değildir. Dilin nasıl ortaya
çıktığı sorusu, eski devirlerden başlayarak insan zihnini işgal
etmiştir.
Efsanevi Bilgiler?
-Çinliler Su kaplumbağasının sırtındaki çizgiler ile Babillere denizden
çıkan yarı balık yarı insan yazıyı öğretmiştir
-Diller konusunda da Eski Çağ döneminde sağlıklı Bilgi yoktur.
Dil Türeyişi Teorileri?
-Dili meydana getiren kelimelerdir.
-Dilin doğuşunu ifade eden görüşler
a)Taklit (Onomatopée) Görüşü:ses taklidi(gök gürültüsü-suyun çağlaması vs.)
b)Ünlemleri Temel Alan Görüş(ah, of, ıh,)
c)İş Kuramı:Beraber bir şey kaldırırken çıkan ses(hop)
d)Jest ve Mimikleri Temel Alan Görüş:Duyguları ifade edebilmek
için,Bedenhareketleri
e)Müziği Temel Alan Görüş:insanların söyledikleri şarkılardan oluşmuştur
Felsefi Yorumlar?
-Dil ile ilgili çalışma Eski Hint ve Eski Yunan’da görülmekte
-Klasik diller döneminde dil incelemeleri daha çok dini metinlerle
devam edilmiştir.
3
-Felsefi olaraktan;Doğuştancılar, konuşma yeteneğinin insanda
doğuştan var olduğunu; deneyimciler ise dilin sonradan tecrübe ile
kazanıldığını ileri sürmektedirler.
-İlk Çağ filozoflarında Herakleitos’a göre,dilin kelimeleri “doğuştan
ve doğal” özellik taşır.
-Demokritos’agöre,insanların kendi aralarındaki karşılıklı
anlaşmadan
-Dil bir inceleme konusu değil,evreni tanıma felsefesi olarak ele
alınmıştır.
-Dili Bilgi değeri yönüyle inceleyen Eflatun(m.ö427-347) dili üç
nokta da toplamıştır
1)Sözcükler çözümleme araçlarıdır; isimler ise bir öğretim aracıdır, onlarla nesnelerin oluş
biçimleri ayırt edilebilir.
2. Her ne kadar birçok durumlarda sözcüklerin anlamını uzlaşma ve kullanılış belirlerse de
bunların konuluşu saymaca (itibari) değil, doğaldır.
3. Düşünce dilden değil, dil düşünceden doğar. Nesneleri adlandırmak için sözcükleri
önceden bilmek gerekir
-Dil çalışmalarının felsefe tartışmalarından ayrılarak doğrudan doğruya dilin
kullanılışına yönelmesi, Sokrates (MÖ 470-399) zamanında başlamıştır.
-Esas dil bilgisi çalışmaları, ünlü düşünür ve “gramerin
babası” sayılan Aristo (MÖ 384-321) ile başlamıştı
-Aristo’dan sonra Yunan dil felsefesi alanında önemli şahsiyetlerden biri de
Epikür’dür.
-“İnsanları çeşitli sesler çıkararak konuşmaya sevk eden tabiattır; eşyaların
isimlerini doğuran şey ise ihtiyaçtır..Romalı şair LucretiusCarus.”
.........Yusuf kardeşim(test sorularını hazırlayan arkadşımz sayesinde
fazlalıkları da silebilriz )
4
Kutsal KitablardakiBilgiler ?
-Dilin konusu Kutsal kitab Tevrat da yer alan Babil ile ilgili olan
-Babil Kulesi, karışıklığın ve bütün dünya dillerinin tek kaynaktan türemiş
olduğu yolundaki görüşün sembolüdür. Bu sembol bazı bilim adamları
tarafından delil olarak da kullanılmıştır.
-Her Üç Kutsal kitab da(Kuran-ı Kerim-İncil-Tevrat)dil, insanlara
doğuştan verilmiş ilahî bir lutuftur.
-Dilin kaynağı konusu, dillerin bir kaynaktan mı yoksa farklı kaynaklardan mı
gelişmiş oldukları sorunuyla sıkı bir biçimde ilişkilidir. Konuyla ilgilenen pek
çok kişi, dillerin tek kaynaktan türemiş olduğu görüşünü benimsemiştir. Bu
kişiler, Tevrat’taki Babil kıssasını kaynak göstererek dilin tek olduğunu ve
diğer dillerin İsrailoğullarının Babil esaretinde konuştukları İbraniceden
türemiş olduğunu öne sürmektedirler
-Tek dil görüşünü savunanların karşısında olanlar ise dillerin tek bir
kaynaktan değil, başka başka kaynaklardan geliştiğini savunmaktadırlar ki
bunlara da “polijenistler” (çok dil görüşünü benimseyenler) adı verilmektedir.
5
TÜRK DİLİ-2.HAFTA
_Dil ve İnsan?
-İnsanın öteki canlılardan ayrılan en önemli yanı, konuşma ve
düşünme yeteneğine sahip olmasıdır
-Dil;insanın var oluşunun ifadesidir.
-Dil ve Toplum?
-Her milletin ayrı bir dili vardır. Bu dil, o milleti meydana getiren
ögelerden biridir
-Dil, milletin hayat felsefesini yansıtır
-Dil olmadan bireylerin anlaşmaları, toplum olarak birlikte
yaşamaları mümkün değildir
-Bir milleti tanıyıp anlayabilmenin en iyi yolu, o milletin
dilini öğrenmektir
-Dil, toplumdan ve kültürden ayrı tutulmaz.
-Dil ve Kültür?
-Kültür; bir milletin yaşayış tarzı, maddi ve manevi her şeyini içine alan
değerler topluluğudur
-Kültür, insan hayatının toplumsal ilişkilerden doğan bütün yönlerini kapsar.
Bu bakımdan dil ile kültür iç içe geçmiş olgulardır.
-Dil ve Düşünce?
-İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli niteliklerden biri, onun
konuşma yeteneğine sahip bir varlıkoluşudur. İnsana ait bir süreç
olarak nitelendirilen düşünce ise “sessiz bir konuşma’’ olarak
değerlendirilirmiş ve bir davranış olarak ele alınmıştır.
-Dilin gelişmesi, düşüncenin gelişmesi demektir..
6
-Konuşma Dili,Yazı Dili?
-Bir dilin iki yönü vardır:
a)Konuşma Dili, yazı dilinden farklı olarak, çeşitli söyleyiş özellikleri taşıyan
ve günlük hayatta kullanılan dildir.Dil; yazıdan ayrı olarak düşünülebilir,
ama konuşmadan ayrı olarak düşünülemz
b)Yazı dili,, ise bir konuşma dilinin yazıya geçirilmesiyle ortaya çıkan ve çeşitli
ilim ve sanat eserlerinin kaleme alınmasında kullanılan dildir. Yazı dili; ses,
şekil ve cümle bakımından işlenmiş ve geliştirilmiş bir dildir
-Yazı dili ile konuşma dili arasında bazı farklar vardır. Çünkü hiçbir yazı
sistemi, konuşulan dilin bütün özelliklerini tam olarak yansıtamaz(konuşma
dili birçok lehçe ve şivelere ayrıldığı için yazı dili toparlayıcıdır)
-Ortak Dil?
-Bir ülkede konuşulan lehçe ve ağızlar içinde yaygınlaşarak hâkim duruma
geçen, herkes tarafından benimsenip kullanılan ortak yazı ve edebiyat diline
ortak dil denir.
-Ortak dil, hem yazı hem de konuşma dilini içine almaktadır.
Ortak dil için yazı dili, resmî dil, edebî dil ifadeleri de kullanılmaktadır.
-İletişim Aracı Olarak Dil?
-İnsanlar arasındaki ortak semboller sistemi ile gerçekleştirilen bilgi
alışverişine iletişim adı verilmektedir.
-Etkileyici rol oynayan etkenler:
Kaynak; mesajı gönderen,
mesaj; söylenen şey, mesajın söyleniş tarzı ve içeriği,
kanal; basın, radyo, televizyon gibi mesajın iletildiği araç,
alıcı; mesajların yöneldiği kişi,
hedef ise iletilen mesaj ile değişmesi ve oluşması amaçlanan davranıştır
-İletişim olgusu, dil aracılığıyla gerçekleşir.
7
-Okuma Metinleri?
A). Kültür ve İletişim
-Beden dilimizle verdiğimiz mesajlar insanlarla anlaşmamızda en temel
araçtır.sosyal hayatımızda hem de farklı ülke insanları ile ilişkilerimizde
öncelikle beden dilimizi kullanırız ve onların beden dilleri ile anlattıklarını
çözmeye çalışırız.
1)Kültür Beden Dilini Etkiler
2)Bilginin Kaynağ
3)İnsan-İnsana İletişim
4)Benzerliğin Sınırları
5) Beden Dilinin Evrensel Yönüile de çözme yöntemi kullanılabilr.
8
TÜRK DİLİ-3.HAFTA
-YERYÜZÜNDE DİLLER;: Yapı bakımından, kaynak bakımından ikiye ayrılır.
-Yapı Bakımındanda;a-KökYalınlayan Diller;Bu dillerde konuşmanın esasını
oluşturan cümleler, değişmeyen tek heceli ögelerden oluşur. Bu yüzden bu
dillere tek heceli diller de denir.Bu dillerin başlıca özelliği, kelimelerinin çekimli
hâllerinin bulunmayışıdır.Bu dillerde vurgu çok önemlidir.
b-Gövde Yalınlayan Diller;Bu gruba giren dillerde kelimelerin gramer ilgileri, ön ek,
son ek ve iç eklerle gösterilmekle birlikte,kelimelerin gramer işlevleri, yani özne,
nesne, yüklem birbirlerinden ayrılmazlar. Bu yüzden kelimeler tek heceli olmayıp
çok hecelidirler.
-Bitişken (Eklemeli) Diller (AgglutinativeLanguages);Değişmez kelime köklerine
ekler getirilmek suretiyle anlam ve ilişki değişikliği yapılır.Bu ekler, ön ek veya son
ek olabilir.
-Bükümlü Diller (InflectedLanguages);Bu dillerde de ekler kullanılmakla birlikte,
çekim sırasında ve yeni kelime türetilirken kelime kökü değişik biçimlere
girer.Bükümlü dillerde kendi arasında iki kısma ayrılır;Kök Bükümlü Diller ve
Gövde Bükümlü Diller
-KAYNAK BAKIMINDAN?Bugün yeryüzünde kaç dil konuşulduğunu kesin olarak
söylemek güçtür. Bu sayının 3.000 ile 5.000 arasında değiştiği belirtilmektedir. -
Kaynak(menşe) bakımından yeryüzünde başlıca şu dil aileleri vardır:
A)Ural-Altay Dilleri;Akraba dil olmasa da ,Ural-Altay dillerini akraba olduğu
görüşüne götüren başlıca özellikler şunlardır:
a) Altay dillerinde kelime benzerliği bulunmaktadır.
b) Bu dillerde ünlü uyumu bulunmaktadır.
c) Bazı ekler, hem kelime türetmede hem de çekimde kullanılmaktadır.
d) Kelime yapımı ve çekimi son eklerle olmaktadır.
e) Kelimelerde cinsiyet ayırımı yoktur.
f) İsim çekiminde yalın hâl eksizdir.
g) Sayı sıfatlarından sonra gelen isimlere, bazı özel durumlar dışında, çokluk eki
getirilmez.
h) Söz diziminde tamlayan, tamlanandan önce gelir.
i) Cümle kuruluşunda özne fiilden önce ve genellikle başta, yüklem sonda yer alır
9
B). Hint-Avrupa (İndo-Germen) Dilleri;Hint-Avrupa dilleri, adından da anlaşılacağı
üzere, biri Asya’da öteki Avrupa’da olmak üzere iki önemli kola ayrılmaktadır. Bu
ayrıma göre Hint-Avrupa dil ailesini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
-Hint Kolu:Bu kol içerisinde Ari dilleri, eski Anadolu dilleri ve Toharca yer
almaktadır.AriDillerideHintçe ve Farsa diye iki’yeayrılır.Farsçada;Eski-Orta ve Yeni
Farsça diye üç’eayrılr.
-Avrupa Kolu;Grekçe (Yunanca) ve Latin (Roman) Dilleri
-Germen Dilleri:Doğu Germence,Kuzey Germence ve Batı Germence diye üç’eayrılr.
-. Baltık-Slav Dilleri :e Baltık dilleri ve Slav dilleri olmak üzere iki kolda
toplanmaktadır
-Kelt Dilleri:Bu grupta İrce (İrlanda dili), Galce(İskoçya dili), Velsçe, Bretonca dilleri
bulunmaktadır.
-Ermenice:En eski yazılı ürünü bir İncil çevirisi olan bu dil, kilise dili olarak
kullanılmıştır.Ermenice Ermenistan’da konuşulmaktadır.
-Çin-Tibet Dilleri: Çin ve Tibet dillerin yer aldığı bir dil ailesidir.
-Bantu Dilleri: Bu gruba, Güney Afrika’da konuşulan Bantu dilleri girer.
-Kafkas Dilleri: Kafkasya’da konuşulan Gürcüce, Abhazca, Çeçence gibi dillerin yer
aldığı gruptur.
C). Hami-Sami Dilleri (SemiticLanguages):Bu dil ailesi adını, Nuh Peygamber’in
oğlu Ham ve Sam’dan almaktadır. Sami, Eski Mısır dili, Kuşî ve Berberî dilleri
Dil Akrabalığı?
-Bir ana dilden türeyen diller arasındaki bağlantıya dil akrabalığı denir.Aralarında
akrabalık bulunan dillere ise akraba diller adı verilir.Örneğin Türkçe-Moğolca
Arapça-İbranice gibi.
Dil Farklılaşması?
-Yaşayan diller, daha ileri dallanmaya doğru giderek farklı konuşma çeşitlerine
ayrılmış bulunurlar. Bir dilsahası içinde değişik bölge ve şehirler, ayrı konuşma
diline sahip olabilirler. Dildeki bu bölünmeler, o dilin lehçe,şive ve ağızlarını
meydana getirir
Lehçe:Bir dilin tarihî, siyasi, sosyal ve kültürel sebeplerle çeşitli bölgelerde zamanla
ses, yapı ve kelime haznesibakımından önemli farklılıklarla birbirinden ayrılan
kollarına lehçe denir
10
Şive: Dilin tarihi bilinen devresi içinde kendinden ayrılmış olup bazı şekil
farklılıklarını gösteren kollarına şive denir.
Ağız:Bir lehçe veya şive içerisinde, daha küçük yerleşim bölgelerinde yazı diline
oranla söyleyiş bakımından farklılıklar gösteren konuşma biçimlerine ağız denir.
TÜRK DİLİ-4.HAFTA
TÜRK DİLİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ VE TÜRKİYE TÜRKÇESİ
-Türkçenin eklemeli bir dil oluşu, eklerin çeşitliliği, bu eklerin değişik
görevler yüklenerek yeni kelimeleroluşturabilmeleri Türkçeyi çok
değişik anlatım imkânlarına kavuşturmuştur. Bu bakımdan Türkçe,
terim yapma açısından çok güçlü bir dildir.
-Kaynak bakımından ise Türkçe, Ural-Altay dil ailesine mensup olup bu
ailenin Altay kolundandır.
-Türkçenin en eski yazılı belgeleri,Göktürkler zamanından kalan Orhun
Abideleri veya Göktürk Yazıtları diye anılan anıt taşlardır.
-Türk yazı dili, Orhun Abideleri ile başlar. Türk adının, Türk milletinin
isminin geçtiği ilk Türkçe metin olan bu anıtlar, Türk dil ve edebiyatının
en önemli metinleridir.
-Orta Asya’daki bütün Türk boyları aynı lehçeyi yazı dili olarak
kullandıklarından Karahanlı Türkçesine “Müşterek Orta Asya Türkçesi”
de denmektedir. Bu dönemden sonra Türkçe, birden çok yazı dili hâlinde
gelişme göstermiştir.(sizlerden ricam sadece bu bölümü alms’den 4.HAFTA ,bir
defaya mahsus göz geçirmenizi istiyorum çünkü eski yazı ile yazılan çok YAZITLAR vardı
..sayıgılarımla Kosovalı)
-AhmetCaferoğlu, Türkçenin devrelerini şu şekilde sıralamaktadır.
1. Altay Devri (Türk-Moğol dil birliği)
2. En Eski Türkçe Devri (Proto Türk dil birliği)
3. İlk Türkçe Devri
4. Eski Türkçe Devri
5. Orta Türkçe Devri
6. Yeni Türkçe Devri7. Modern Türkçe Devri
11
-Eski Türkçede Göktürk ve Uygur olmak üzere iki kol bulunmaktadır. Bu devrede Göktürk ve
Uygur alfabeleri kullanılmıştır
a)Göktürk Devri:Göktürklerden günümüze gelen dil yadigârları genel olarak “Orhun
Abideleri” veya “Göktürk Yazıtları” diye adlandırılan, Orhun ve Yenisey yöresindeki
çoğunluğu taş üzerine yazılmış belgelerdir.
-Türk medeniyetinin, Türk kültürünün büyük belgeleri olan Orhun Kitabeleri’nde, devletle
milletin karşılıklı olarak görevleri dile getirilmekte, Türk sosyal hayatının bir tablosu
çizilmektedir.Anıtların en büyükleri ve en önemlileri Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kül Tigin
anıtlarıdır.
-Bu yazıtlar Göktürk harfleriyle yazılmıştır. Göktürk yazısı Türklerin bulduğu bir yazı olup
en eski Türk yazısı olarak günümüze kadar gelmiştir.
-Göktürk alfabesi 38 harften oluşmaktadır.
-Bu kitabelerin yazısı Danimarkalı bilgin Thomsen tarafından 1893 yılında okunmuştur.
b) Uygur Devri:b) Uygur Türkleri,k İranlılarla akraba bir kavim olan Soğdlarınyazısını
almışlar ve geliştirmişlerdir.
-İslamiyet öncesi Türk tarihinin en parlak dönemi Uygurlar dönemidir. Uygurlar, kâğıdı ve
matbaayı kullanarak kültür hayatına bir hareketlilik ve canlılık getirmişlerdir.
-Göktürklere oranla daha çok kavim ve dinle temasta bulunmuşlar; onlarla kurdukları
kültürel ilişkiler dolayısıyla Maniheizm ve Budizm gibi birçok dini benimsemişlerdir.
-Bu yüzden Uygur Türkçesi ile meydana getirilen edebî eserler, dinî nitelikli olup daha çok
tercümeye dayanmaktadır.
-Sekiz Yükmek(Sekiz Yığın/Sekiz Tomar) adı verilen öğretici bir kitaptan alınmıştır. Bu
kitap, Uygurlar arasında çok rağbet görmüş bir eserdir. Çinceden tercüme edilmiştir.
Budizme ait dinî, ahlaki bilgileri içermektedir.
Orta Türkçe Devresi:Orta Türkçe devresine Karahanlılar zamanında yazılan
eserler ile Harizm Türkçesi ile yazılan eserler girer.Karahanlılar zamanından kalan
en önemli eserler Kutadgu Bilig DivanuLugati’t-Türk ve Atabet’ülhakayıkdır
-Bu dönemde, bütün Türk boyları aynı dili kullandığından kullanılan Türkçe,
“Müşterek Orta Asya Türkçesi” diye de adlandırılmaktadır.
-a)Karahanlı Türkçesi:Karahanlıedebî dili, Uygur yazı dili geleneğinin İslam kültürü
ile beslenmesinden meydana gelmiş bir yazı dili karakteri taşımaktaydı.
-b)Harizm Türkçesi:KarahanlıcadanÇağataycaya bir geçiş devresi olarak dil tarihi
açısından büyük önem taşıyan HarizmTürkçesi,XII. yüzyıldan başlayarak özellikle
XIII ve XIV. yüzyıllarda Batı Türkistan’da kurulup gelişmiş olan yazı dilidir..
12
Yeni Türkçe Devresi?
-Türk yazı dilinin XIII. yüzyıldan XIX. yüzyıl sonuna kadar gelişme gösteren
dönemine Yeni Türkçe Devresi adıverilir. Bu devrede Türkçe Doğu Türkçesi ve Batı
Türkçesi olmak üzere ikiye ayrılmıştır
-a) Doğu Türkçesi:Türklere göre doğuda kaldığı için Doğu Türkçesi veya Kuzeydoğu
Türkçesi adı verilir. Doğu Türkçesi Çağatay Türkçesi olarak da
adlandırılmaktadır.Doğu Türkçesi, hatta Ali ŞirNevai ile klasik bir nitelik
kazanmasından dolayı “Nevai Dili” olarak daisimlendirilmiştir.
b)Batı Türkçesi:X. yüzyıldan itibaren Orta Asya’dan batıya doğru göç eden Türk
boyları başlıca iki koldan göç etmişlerdir. Bir kol, Hazar Denizi ile Karadeniz’in
kuzey kesiminden batıya doğru göç etmişlerdir. Bunlar Kuman, Kıpçakboylarıdır.
Bu bakımdan bu bölgelerde gelişen yazı diline Kıpçak Türkçesi (Kuzeybatı Türkçesi)
adı verilmektedir -Kuzeybatı Türkçesi (Kıpçak Türkçesi)
Modern Türk Yazı Dilleri Devresi?
-Türkçe başlangıçtan XIII. yüzyıla kadar tek yazı dili hâlinde devam
etmiştir. Köktürk, Uygur ve Karahanlı Türkçeleri bu yazı dilinin farklı
zamanlarda aldığı isimlerdir. Türk dili XIII. yüzyıldan sonra Doğu
Türkçesi (Kuzeydoğu Türkçesi) ve Batı Türkçesi (Kuzeybatı Türkçesi,
Güneybatı Türkçesi) olmak üzere başlıca iki alanda gelişme gösterdi.
Bugünkü modern Türk yazı dilleri şunlardır:
Azerbaycan
Türkçesi,TürkmenTürkçesi,GagavuzTürkçesi,Kırım Tatar
Türkçesi,Kazan
TatarTürkçesiBaşkurtTürkçesi,NogayTürkçesi,Karaçay
Türkçesi,Balkar Türkçesi,
Kumuk Türkçesi,Karakalpak Türkçesi,Altay
Türkçesi,HakasTürkçesi,KazakTürkçesi,ÖzbekTürkçesi,
KırgızTürkçesi,UygurTürkçesi,TuvaTürkçesi,ÇuvaşTürk
çesi,YakutTürkçesi,Şor Türkçesi.
13
DİLİN BÖLÜMLERİ5 .HAFTA
Dil araştırmalarında, dil kendi içinde üç ana konu etrafında incelenir:
a) Ses
b) Kelime yapısı
c) Cümle
Sesler: En küçük ve en basit dil unsurlarıdır. Bu unsurlar tek başlarına ya da yan yana gelerek
varlıkları ve kavramları karşılayan kelimeleri oluşturur. Kelimeler de yan yana gelerek
hükümleri, oluş ve kılışları karşılayan cümleleri oluşturur. İnsanlar seslerden meydana gelen
ses ve söz öbekleriyle konuşur. Dilde kullanılan sestir. Harf kavramı alfabelerin icat
edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Harf ve alfabe kavramı ile dil birbirine
karıştırılmamalıdır.İnsanlar harflerle değil seslerle konuşur, anlaşır veya anlaşmaz. Telefon
sistemi dili en iyi şekilde anlatabileceğimiz araçtır. İnsanlar birbirleriyle konuşurken
ağızlarından harf çıkmaz, ses çıkar. Telefon kablosundan nakledilen harf değil, sestir.
Türkiye Türkçesinde aşağıdaki harflerle gösterilen sesler bulunur.
A, a; B, b; C, c; Ç, ç; D, d; E, e; F, f; G, g; Ğ, ğ; H, h; I, ı; İ, i;J, j; K, k; L, l; M, m; N, n; O, o; Ö, ö; P,
p; R, r; S, s; Ş, ş; T, t; U, u; Ü, ü; V, v; Y, y; Z, z.
Dillerde sesler ikiye ayrılır: a) Vokaller, b) Konsonantlar.
a)Vokaller, ses organlarında herhangi bir yere çarpmadan daha rahat söylenen seslerdir.
Türkiye Türkçesinde kullanılan standart vokaller şunlardır: A,a; E, e; I, ı; İ, i; O, o; Ö, ö; U, u; Ü,
ü.
b) Konsonantlar, sesin çıkış yolundaki gırtlak, dil, diş, damak, dudak gibi organlara çarparak
söylenen seslerdir.Türkiye Türkçesinde kullanılan standart konsonantlar şunlardır:B, b; C, c;
Ç, ç; D, d; F, f; G, g; Ğ, ğ; H, h; J, j; K, k; L, l; M, m; N, n; P, p; R, r; S, s; Ş, ş; T, t; V, v; Y, y; Z, z.
Ses Değişmeleri Türkiye Türkçesinin tarihî gelişmesi içinde bazı sesler değişikliğe uğramıştır.
Bu değişikliklere öncelikli olarak konuşma dilinde rastlarız. Kelime İçi Ses Değişmeleri
e/i: ye-dim/yi-yeceğim, de-di/di-yecek ı/i: bıç-/biç-, yaşıl/yeşil ü/i: düz-/diz-, püre/ pire
b/p: bastır-/pastırma g, ğ/y: beg/bey, degmek/ değmek ğ/v: döğme/dövme, öğmek/övmek,
koğmak/kovmak r/l: Daha çok ağızlarda görülür. güreş/ güleş, merhem/melhem, servi/selvi
Kelime Sonunda Ses Değişmeleri
Tek başına kullanılan bazı kelimelerin sonlarındaki sesler ek aldığında yumuşar:
14
-ç: c şeklinde yumuşar: taç/tac-a, ilaç/ilac-
-k: g şeklinde yumuşar: kapak/kapağ-ı, kaynak/kaynağ-a, kürek/küreğ-in,
-p: b şeklinde yumuşar: kitap/kitab-a, kap/kab-ı, dip/dib-e
-t: d şeklinde yumuşar: dört/dörd-e, dert/derd-ine, yurt/yurd-unu, geçit/geçid-i, git/gid-ici
Ses Türemesi:Vokalle biten kelimelerden sonra tekrar vokalle başlayan bir ek geldiğinde
araya “-y-” yardımcı sesi girer.boru/boru-y-u kuzu-y-u Pencere-y-i
Konsonant Düşmesi:Bazı sözcükler ek aldığında sözcük sonundaki konsanantları düşebilir.
küçük/küçü-(k)-cek˃ küçücek
büyük/büyü-(k)-cek˃ büyücek
ufak/ ufa-(k)-rak˃ ufarak
Orta Hece Vokalinin Düşmesi: İki heceli bazı sözcüklerde orta hece vokalinin düştüğü görülür.
gönül/ gön(ü)lüm˃ gönlüm
oğul/oğ(u)lan ˃ oğlan
boyun/boy(u)nuna˃ boynuna
Orta Hece Vokalinin Değişmesi
taşla-/taşl(a/ı)-yor ˃ taşlıyor
başla-/başl(a/ı)-yor ˃ başlıyor
Vokal Birleşmesi: Yan yana gelen vokaller birleşerek tek vokal meydana getirirler.
kahve altı ˃ kahvaltı
ne için ˃ niçin
ne asıl ˃ nasıl
Yer Değiştirme
çömlek˃ çömlek
köprü˃ köprü
Sonda Hece Düşmesi
pek iyi ˃ peki
15
Sonda Hece Düşmesi
pek iyi ˃ peki
İki Vokalin Yan Yana Gelmesi: Aradaki konsanantın erimesi sonucunda ortaya çıkar ve nadir
görülür.
soğuk˃ souk
Aykırılaşma: Bir sesin başkalaşarak ikizlikten kaçtığı görülür
attar˃ aktar
Konsonant İkizleşmesi
sekiz ˃ sekkiz
dokuz ˃ dokkuz
yedi ˃ yeddi
Yuvarlaklaşma: Düz vokallerin yuvarlaklaşma hadisesidir.
bilebiz ˃ bilevüz
bilip ˃ bilüp
Benzeşme: Bir kelimede bulunan iki sesten birinin diğerini etkileyerek kendisine benzettiği
görülür
Seda Bakımından Benzeşme
ağaç-da ˃ ağaçta
kış-da ˃ kışta
Temas Derecesi Bakımından Benzeşme
ayak-a ˃ ayağa
kulak-ı ˃ kulağ
Teşekkül Noktası Bakımından Benzeşme
penbe ˃ pembe
panbık ˃ pambık/pambuk ˃ pamuk
anbar ˃ ambar
Nazal Olma Bakımından Benzeşme
16
ben ˃ men
bin- ˃ min
Düzlük-yuvarlaklık bakımından benzeşme
alup ˃ alıp
geçüp ˃ geçip
gözi ˃ gözü
Türkçede Yardımcı Sesler:Türkçe’de vokaller ve konsonantlar yardımcı ses olarak
kullanılabilir.
Yardımcı Vokaller :-ı-, -i-, -u-, -ü- sesleri ekler ile kök ve gövdeler arasına veya ekler ile ekler
arasına gelir. Aslında bunlar türeme seslerdir.gel-i-r, böl-ü-m, sat-ı-m, bul-u-ş vb.
Yardımcı Konsonantlar: -y-, -n- sesleri de yardımcı konsonant olarak kullanılır.
-y-: İki vokal arasında karşımıza çıkar.
köşe-y-i, duygu-y-a, dünya-y-ı
-n-: Bu ses iyelik eklerinden sonra gelir.
evi-n-e, masası-n-a, ayağı-n-da, arkası-n-ca, gördüğü-n-den
Not: Yabancı dillerden alınma bazı sözlerdeki yan yana iki vokal bulunan sesler arasında bir -
y- ve -v- sesi türer.
radio ˃ rad-y-o
Australia ˃ A-v-ustral-y-a
faide ˃ fa-y-da
fiat ˃ fi-y-at
Europe ˃ Avrupa
DİLİN BÖLÜMLERİ6.HAFTA
KelimelerKelime, anlamı veya gramer görevi bulunan ve tek başına kullanılan ses veya sesler
topluluğudur.
Kelime Yapısı
Türk dili son eklemeli bir dildir ve başlıca iki türlü eki vardır.
17
1) Kelime türeten ekler
2) İşletme ve çekim ekleri
Kelime türeten ekler kelime kök ve gövdelerine, fiil veya isim köklerine yeni anlamlar
kazandırır. İşletme ve çekim ekleri ise kelimeleri başka kelimeler ile ilişkilendiren ve onları
kullanım alanına taşıyan eklerdir. Bunlar yeni anlam katmaz, kelimeleri kullanışlı kılar.
Kök:Bir kelimenin anlamı ve yapısı bozulmadan parçalanamayan şeklidir. Kökler anlamlı en
küçük dil birlikleridir.
Yapım Ekleri: Köklerden daha geniş kökler yani gövdeler yapan, yeni kelimeler üreten eklere
denir. Yapım ekleri eklendikleri kök veya gövdelerin anlamlarında değişiklik yaparlar.Yapım
eki ile meydana getirilen bir kelime gövdesi, kendisinden türediği kök ve gövde ile uzak yakın
bir ilgisi olmakla birlikte ondan ayrı ve yeni bir mana taşır.
Bal-ık
Bal-cı
İsimden İsim Yapma Ekleri:
İsimden isim yapma ekleri isim kök veya gövdelerinden isim yapan eklerdir. -lık / -lik, -luk / -
lük
Başlıca fonksiyonları isimlerden yer, alet, topluluk, meslek isimleri, soyut isimler, nadiren de
sıfat olarak kullanılan isimler yapmaktır:
ağaç-lık, kömür-lük, çöp-lük vb.
göz-lük, ön-lük, diz-lik vb.
genç-lik, Türk-lük gibi.
öğretmen-lik, vali-lik, müdür-lük vb.
güzel-lik, iyi-lik, bağlı-lık vb.
hediye-lik (eşya), ay-lık (yiyecek), gün-lük (iş) gibi.
- cı / -ci, -cu / -cü; -çı / -çi, -çu / -çü
Her türlü ismin sonuna gelerek meslek ve iş isimleri yapar:
av-cı, yol-cu, kitap-çı, simit-çi, gözlük-çü, oyun-cu vb.
-lı / -li, -lu /-lü
18
Esas fonksiyonu sıfat olarak kullanılan isimler yapmaktır. Her türlü isimden mevcut
bulundurma, sahiplik, bağlılık ifade eden isimler yapar:
a. süt-lü, un-lu, toz-lu, dert-li, düşünce-li, ölüm-lü, neşe-li vb.
b. Ankara-lı, köy-lü, şehir-li, Amerika-lıvb
-sız / -siz, -suz / -süz
Bu ek - lı / -li, - lu /-lü ekinin olumsuzudur. Olumsuz sıfatlar yapar. Bir nesnede bir
şeyin bulunmadığını ifade eder:
güç-süz, ev-siz, tat-sız, şeker-siz vb.
- cık / -cik, - cuk / -cük
Küçültme, sevgi, acıma bildirir; hastalık, bitki, alet isimleri yapar: Mehmet-cik,
körpe-cik, Ayşe-cik, göl-cük, küçü-cük (< küçük-cük); arpa-cık, kızamık-cık, yılan- cık; gelin-cik,
dip-çik, maymun-cuk vs.
- cak / -cek
Küçültme, sevgi ifadesi verir, sıfat ve zarf yapar: yavru-cak, ev-cek, aile-cek,
büyü-cek (
- cağız / -ceğiz
Küçültme, sevgi, zavallılık bildirir: adam-cağız, kadın-cağız, hayvan-cağız gibi.
- ca / -ce; - ça / -çe
Lehçe ve dil isimleri yapar. Ek vurgusuz bir ektir. Vurguyu kendisinden önceki
hece üzerine atar: Türk-çe, Alman-ca, Çin-ce vb.
Aslında bir çekim eki olan ek bazı kelimelerde kalıplaşarak yer isimleri de yapar:
Çamlı-ca, Kanlı-ca, Derin-ce gibi.
- daş / -deş
Eşlik, ortaklık, bağlılık bildiren isimler yapar: arka-daş, vatan-daş vb.
- ncı / -nci, - ncu / -ncü
Asıl sayı isimlerinden derece, sıra sayı isimleri yapar: yedi-inci, iki-nci, bir-i-nci, son-u-ncu gibi.
- ar / -er, -şar / -şer
19
Asıl sayı isimlerinden dağıtma sayı isimleri yapar: yedi-şer, beş-er, on-ar vb.
-z
Topluluk sayı isimleri yapar. İkiden sekize kadar sayılara gelir: iki-z, beş-i-z, üç-ü-z
dört-ü-z.
-sı / -si, -su / -sü
Benzerlik, gibilik ifade eder: çocuk-su, kadın-sı.
-msı / -msi, -msu / -msü
Benzerlik, gibilik ifade eder. Tat ve renk isimlerine gelir: ekşi-msi, mor-u-msu,
mavi-msi
- mtrak vb.
yeşil-mtrak, ekşi-mtrak
-lı (-li, -lu /-lü )... -lı (-li, -lu /-lü )
İkili bir kulanışa sahiptir. İki isim arasında bir bağ vazifesi görür. Aşağı yukarı
“ve” anlamındadır: iri-li ufak-lı, büyük-lü küçük-lü, gece-li gündüz-lü gibi.
İŞLEK OLMAYAN İSİMDEN İSİM YAPIM EKLERİ
- layın / -leyin: Vakit isimlerine gelir: sabah-leyin, gece-leyin vb.
-cılayın / -cileyin: Benzerlik, gibilik ifade eder. Ben-cileyin “ benim gibi” vb.
- an / -en: er-en, kız-an, oğlan (-kek: er-kek vb.
-kan: baş-kan vb.
-ç: ata-ç, ana-ç gibi.
-ka / -ke: öz-ge, baş-ka vb.
-cıl / -cil, -cul / -cül; - çıl / -çil, -çul / -çül: ev-cil, kır-çıl, ben-cil, balık-çıl gibi
-dırık / -dirik, -duruk / -dürük: boyun-duruk vb.
-man / -men: koca-man, köle-men, küçü-men (-aç / -eç: Benzetme, ilgi fonksiyonu vardır: top-aç, bakır-aç (bakraç), kır-aç, boz- aç vb.
20
-şın / -şin: sarı-şın, gök-şin vb.
-ak / -ek: top-ak, sol-ak, baş-ak, ben-ek vb.
-k: top-u-k, bebe-k vb.
-z: top-u-z gibi.
-t: eş-i-t, yaş-ı-t vb.
-tı / -ti, -tu / -tü: Yalnız tabiat taklidi kelimelere gelir: gürül-tü, patır-tı, ışıl-tı gibi.
-az / -ez: ay-az vb.
-ey: gün-ey, kuz-ey vb.
-la / - le: kış-la, yay-la gibi.
-gıl / -gil, -gul / -gül, -kıl / -kil, -kul / -kül: İlgi ifade eder. Topluluk, aile ve ev ismi yapar:
Oğuz-gil, dayı-m-gil, anne-m-gil vb.
-z: top-u-z gibi.
-t: eş-i-t, yaş-ı-t vb.
-tı / -ti, -tu / -tü: Yalnız tabiat taklidi kelimelere gelir. gürül-tü, patır-tı, ışıl-tı gibi.
-az / -ez: ay-az vb.
-ey: gün-ey, kuz-ey vb.
-la / - le: kış-la, yay-la gibi.
-gıl / -gil, -gul / -gül, -kıl / -kil, -kul / -kül: İlgi ifade eder. Topluluk, aile ve ev ismi yapar:
Oğuz-gil, dayı-m-gil, anne-m-gil vb.
Yabancı Dillerden Geçmiş İsimden İsim Yapma Ekleri
Arapça’dan Geçenler:
-î:armud-î, fıstık-î, gümüş-î vb.
-at: gidiş-at gibi.
-an/-en: şahsen, kısmen, aslen, hâlen vb.
Fransızca’dan Geçenler:
-al/-el; -sal/-sel: gör-sel işit-sel vb.
-izm: Türk-izm Turan-izm vb.
21
-ist: Türk-ist, İslam-ist, Turan-ist vb.
-ik/-tik; -jik: Psikolojik, arkeolojik, demokrat-demokratik vb.
-syon: atma-syon uydurma-syon vb.
İsimden Fiil Yapma Ekleri
İsimden fiil yapma ekleri isim kök veya gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan eklerdir.
Başlıca isimden fiil yapma ekleri şunlardır:
-la- / -le-
İsimden fiil yapma eklerinin en işlek olanıdır: baş-la, ütü-le,karşı-la, yol-la,su-la, ek-le, üf-le,
hor-la vb
-al- / -el-: Bu ekle yapılan fiiller daima geçişsiz fiillerdir: az-al-,
yön-el-, dar-al- vb.
-l-: ince-l-, kısa-l-, doğru-l- vb.
-a- / -e-: yaş-a-, kan-a-, tün-e-, tür-e- gibi.
-ar- / -er-: Genellikle renk isimlerinden fiil yapar: ak-ar- (ağar-),
boz-ar-, kır-ar- vb.
-da- / -de-, -ta- /-te-: Genellikle ses taklidi kelimelere gelir: fısıl-da-
, parıl-da-, gürül-de- vb.
-kır - / -kir - , -kur- / -kür-: Genellikle ses taklidi kelimelere gelir:
hay-kır-, fış-kır-, püs-kür- gibi.
-k-: bir-i-k-, aç-ı-k- (acık-), göz-ü-k- vb.
-r –: Genellikle ses taklidi kelimelere gelir: bağ-ı-r-, çağ-ı-r-, aksı-r-, deli-r- vb.
-sa-, -se-: su-sa-, önem-se-, garip-se- vb.
-msa -, -mse-: az-ı-msa-, ben-i-mse-, küçü-mse- gibi.
-ı-/-i-; -u-/-ü-: Yapma ifade eden fiiller yapar. taş-ı-, ağır-ı vb.
-ırga-/-irge-: es-irge-, az-ırga-, yad-ırga- vb.
Fiilden İsim Yapma Ekleri
Fiil kök veya gövdelerinden isim yapan eklerdir. Başlıca fiilden isim yapma ekleri şunlardır:
22
-mak , -mek: İstisnasız bütün fiil kök veya gövdelerine getirilen bu ekin fonksiyonu hareket
isimleri yapmaktır.git-mek, gel-mek, al-mak vb.
-ma, -me: İstisnasız bütün fiil kök veya gövdelerine getirilen bu ekin fonksiyonu iş isimleri
yapmaktır.git-me, gel-me, oku-ma vb.
-ış, -iş, -uş, -üş: İstisnasız bütün fiil kök veya gövdelerine getirilir. bul-uş, gör-üş, oku-y-uş,
yaşa-y-ış, ara-y-ış, duy-uş vb.
-ıcı /-ici, -ucu / -ücü: Ekin fonksiyonunda bir çokluk, aşırılık, devamlılık vardır.
al-ıcı, kal-ıcı, oku-y-ucu, dinle-y-ici vb.
-m: Nesne isimleri yapan işlek bir ektir. giy-i-m, doğ-u-m, biç-i-m gibi.
-k: Fiilin gösterdiği harekete uğramış olan, bazen de o hareketten doğmuş bulunan veya o
hareketi yapan çeşitli nesneleri karşılayan isimler yapar. aç-ı-k, ışı-k, yan-ı-k, dile-k, iste-k gibi.
-ak / -ek: Yer, alet ve sıfat fonksiyonlu isimler yapar. dur-ak, uç-ak, kaç-ak, kay-ak gibi.
-n: Fiilin gösterdiği hareketi yapanı, olanı ve daha çok yapılanı ifade eden isimler yapar. yığ-ı-
n, ak-ı-n, ek-i-n vb.
-gı /-gi, -gu /-gü; -kı / -ki-, ku / -kü: bil-gi, duy-gu,çoş-ku, at-kı,çiz-gi, uy-ku
-ı / -i, -u / -ü: doğ-u, bat-ı, yaz-ı, koş-u, çat-ı gibi.
-tı / -ti, - tu / -tü: Bazı kelimelerde ekten önceki -n- ekiyle yapılmış fiil gövdeleri unutulmuş
olabilir. görün-tü, sıkın-tı, dökün-tü, silin-ti, kazın-tı, üzün-tü vb.
-gın /-gin, -gun /-gün; -kın / -kin, -kun / -kün: Bu ek büyütme ve aşırılık anlamı verir. bil-gin,
yor-gun, az-gın, küs-kün vb.
İşlek Olamayan Fiilden İsim Yapım Ekleri
-ga /-ge: bil-ge, böl-ge, dal-ga, süpür-ge gibi.
-gan /-gen, -kan / -ken: alın-gan, unut-kan, çalış-kan vb.
-gıç /-giç, -guç /-güç: bil-giç; dal-gıç vb.
-gaç /-geç, kaç / -keç: utan-gaç, yüz,geç vb.
-ağan /-eğen: ol-ağan, yat-ağan vb.
-ç: inan-ç, kıskan-ç, gülün-ç vb.
-t: geç-i-t, yoğur-t, um-u-t gibi
-sı / -si, -su / -sü: yat-sı, tüt-sü vb.
23
-anak / enek: gör-enek, gel-enek gibi.
-amak / -emek: kaç-amak, bas-amak vb.
-mık / -mik, -muk /mük: kıy-mık, il-mik gibi.
-aç / -eç: gül-eç vb.
-am / -em: tut-am vb.
-alak / -elek: as-alak, çök-elek vb.
-arı /eri: uç-arı gibi.
-amaç / -emeç: dön-emeç gibi.
-maç / -meç: yırt-maç, bula-maç vb.
-baç / -beç: dolan-baç, saklan-baç vb.
-sal / -sel: uy-sal vb.
-man / -men: az-man, göç-men vb.
-sak / -sek: tut-sak vb.
-pak / -pek: kay-pak vb.
-mur / -mür: yağ-mur vb.
-maca / -mece: bul-maca, bil-mece, koş-maca vb.
-ca / -ce: eğlen-ce, sakın-ca, düşün-ce vb.
-m: Bilhassa tek heceli fiil köklerinden isimler yapar. al-ı-m bil-i-m doğ-u-m öl-ü-m
-a/-e: yar-a öt-e oy-a vb.
-al/-el: çat-al vb.
van/-ven: Fiilin gösterdiği işin mahiyetini niteleyen isimler yapar. yay-van vb.
-cama/-ceme: Fiilin gösterdiği hareketin devamlılığını bildiren isimler yapar. sürün-ceme gibi.
İsim-Fiil (Partisip) Ekleri
-an/-en: gel-en al-an düz-en kur-an vb.
ar/-er: geç-er (akça) göç-er (ev) yaz-ar (yazıcı) vb.
-r: gel-i-r yat-ı-r bil-i-r (kişi) gibi.
24
-mış/-miş; -muş/-müş: ye-miş (meyve) dol-muş (taksi) kudur-muş (köpek) vb.
-dı/-di; -du/-dü; -tı/-ti; -tu/-tü: şıp sev-di kül bas-tı beğen-di (yemek) gibi.
-dık/-dik; -duk/-dük: -tık/-tik; -tuk/-tük: duyulma-dık (söz) görülme-dik (iş)
bil-dikim = bil-diğ-im (kimse) bil-dik tanı-dık gibi.
-acak/-ecek: gidil-ecek (ev) varıl-acak (şehir) yak-acak giy-ecek gel-ecek iç-
ecek vb.
-ası/-esi: yıkıl-ası ol-ası (iş) kırıl-ası (el) vb.
-maz/-mez: ak-maz bit-mez tüken-mez (iş), sol-maz yıl-maz kork-maz
tüken-mez (kalem) vb.
İsim Çekim Ekleri7.HAFTA
1- Çokluk Ekleri: –lar/-ler’dir. -lar/-ler çokluk ekleri her türlü isme getirilir.
∗ Örnek: dağ-lar, dere-ler, adam-lar, kuş-lar, Türk-ler, kitap-lar, ağaç-la
2- Aitlik Eki: Aitlik eki –ki’dir. İsmin kime ait olduğunu gösterir.
Örnek: benim-ki, onun-ki, yerde-ki, Erol’un-ki
3- İyelik Ekleri: İyelik ekleri sahiplik, bağlılık, aitlik gösterir. İsimleri kendilerinden önce gelen
ilgi hâlindeki bir şahıs zamirine (benim, senin, onun, bizim, sizin, onların) veya ilgi hâlindeki
bir isme bağlayan eklerdir.
Teklik 1. şahıs iyelik eki: -m
Teklik 2. şahıs iyelik eki: -n
Teklik 3. şahıs iyelik eki: -ı / -i, -u / -ü; -sı / -si, -su / -sü
Çokluk 1. şahıs iyelik eki: -mız / -miz, -muz / -müz,
Çokluk 2. şahıs iyelik eki: -nız / -niz, -nuz / -nüz,
Çokluk 3. şahıs iyelik eki: -ları / -leri
Örnek:
baba-m kitab-ı-m
baba-n kitab-ı-n
baba-sıkitab-ı
25
baba-mızkitab-ı-mız
baba-nızkitab-ı-nız
baba-ları kitap-ları
4. Hâl Ekleri:İsimleri kendilerinden sonra gelen isimlere bağladıkları gibi özellikle isimleri
fiillere bağlarlar. Kelime grupları yaptıkları gibi çekimli fiillerle birlikte cümle örgüsünün
başlıca unsurlarını oluştururlar. Türkçede ismin şu hâlleri vardır:
a) Yalın hâl: Eksizdir. İsimlerin başka bir unsura bağlı olmayan teklik, çokluk ve iyelik şekilleri
yalın hâlleridir.Örnek: adam, orman, çocuk, Türk.
b) İlgi (genitif) hâli: İsmi bazen isme, bazen fiile, bazen de son çekim edatlarına bağlar. İsmin
kendisinden sonra gelen bir isme tabi olduğunu gösterir. İsmin bu hâli bazen eksiz, çok defa
da ekli
-ın, -in, -un, -ün; -nın, -nin, -nun, -nün) olur:Örnek: Oda-nın (kapısı), kitap-ın (sayfası); oda
(kapısı),
kitap (sayfası)
c) Yükleme (akkuzatif) hâli: İsmi kendisinden sonra gelen geçişli bir fiile nesne fonksiyonu ile
bağlar. İsmim bu hâli bazen eksiz, bazen ekli ( -ı, -i, -u, -ü) karşılanır.Örnek: kapı-y-ı (aç-),
kitap-ı (oku-); kapı (aç-), kitap (oku-)
Yükleme hâli ekle karşılandığında nesne belirlilik, eksiz karşılandığında belirsizlik ifadesi
taşır.
d) Yaklaşma (datif) hâli: İsmi fiile, bazen de son çekim edatlarına bağlar. Her zaman ekle (-a,
-e) ifade edilir.Örnek: ev-e, okul-a
e) Bulunma (lokatif) hâli: İsmi fiile, bazen de son çekim edatlarına bağlar. Her zaman ekle (-
da, -de; -ta, -te) ifade edilir.Örnek: ev-de, okul-da
f) Uzaklaşma (ablatif) hâli: İsmi fiile, bazen de son çekim edatlarına bağlar. Her zaman ekle (-
dan, -den; -tan, -ten) ifade edilir.Örnek: ev-den, okul-dan
g) Eşitlik (ekvatif) hâli: İsmin eşitlik, benzerlik, gibilik ifade eden hâlidir. Ekle (-ca, -ce; ça, -çe)
karşılanır.Örnek: insan-ca, kardeş-çe, güzel-ce
h) Vasıta (instrumental) hâli: İsmin fiile bir vasıta olduğunu ifade etmek için girdiği hâldir.
Vasıta hâli eki, ile edatından ekleşmiş -la , -le ( < ile ) ekidir:Örnek: uçak-la, kalem-le
I) Yön gösterme (direktif) hâli: (-ra, -re; -arı, -eri ) İsmi fiile bağlar. Bu ekler, bugün birkaç
kelimede kalıplaşmış olarak bulunur. Yön ifadesi için yaklaşma hâli ile doğru, karşı gibi yön
edatları kullanılmaktadır.Örnek: dış-arı, iç-eri, yuk-arı, üz-re, taş-ra, son-ra
26
5. Soru Eki: -mı, -mi, -mu, -mü ekidir.İsmin soru şeklini yapan isim işletme ekidir. İsmi daima
fiile bağlayan bir ektir. Soru eki, kelimelerden ayrı yazılması ve hem isimlere hem de fiillere
gelen bir ek olması bakımından istisna bir ektir.
6. Bildirme Ekleri:tur- / dur- yardımcı fiili bildirme ekidir. İsimlere ve fiillere eklenerek onları
fiilleştirir. Ayrıca bildirme eki vokal uyumuna tabi olur: -dır/-dir; -dur/-dür; tır/-tir; -tur/-tür.
Örnek:
Evimiz güzel-dir.
O bizi görmüş-tür.
Anlattığım işte bu-dur.
- Cevherî Fiili:
Şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş
zamanda ve şart hâllerinde kullanılır.
a) Şimdiki Zaman
köyde-y-im
odada-sın
okulda-dır
güçlü-y-üz
güçlü-sünüz
güzel-dirler
i- Cevherî Fiili:
Şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş
zamanda ve şart hâllerinde kullanılır.
b) Görülen Geçmiş Zaman
güzel+i-di-m = güzel-di-m
güzel+i-di-n = güzel-di-n
güzel+i-di = güzel-di
güzel+i-di-k = güzel-di-k
27
güzel+i-di-niz = güzel-di-niz
güzel+i-di-ler = güzel-di-ler
c) Öğrenilen Geçmiş Zaman
güzel+i-miş-im = güzel-miş-im
güzel+i-miş-sin = güzel-miş-sin
güzel+i-miş = güzel-miş
güzel+i-miş-iz = güzel-miş-iz
güzel+i-miş-siniz = güzel-miş-siniz
güzel+i-miş-ler = güzel-miş-ler / güzel-ler-miş
d) Şart Şekli
güzel+i-se-m = güzel-sem
güzel+i-se-n = güzel-sen
güzel+i-se = güzel-se
güzel+i-se-k = güzel-se-k
güzel+i-se-niz = güzel-se-niz
güzel+i-se-ler = güzel-se-ler
i- cevherî fiilinin olumsuz şekli değil ile kurulur
güzel değil-im
güzel değil-sin
güzel değil
güzel değil-iz
güzel değil-siniz
güzel değil-ler
güzel değil i-di-m = güzel değildim
güzel değil i-miş = güzel değilmiş
güzel değil i-se = güzel değilse
28
Fiil Çekim Ekleri:
Fiil çekim ekleri, fiil kök veya gövdelerine eklenerek fiillerin zamanını, yapılış şeklini ve şahsını
belirtirler.
Zaman Ekleri (Bildirme Kipleri)
a) Geniş Zaman: Ekleri -r; -ar/-er’dir.
Örnek: ye-r, de-r, açıl-ı-r, sat-ar, dön-er.
Geniş zamanın olumsuzu -maz/-mez şeklindedir.
Örnek: gel-mez, al-maz, ye-mez
b) Şimdiki Zaman: Ekleri -yor, -makta/-mekte; -mada/-mede’dir.
Örnek: al-ı- yorum, yaz-makta-yım, gez-mede-yiz
c) Görülen Geçmiş Zaman: Ekleri -dı/-di; -du/-dü; -tı/-ti; -tu/-tü’dür
Örnek: al-dı, git-ti, yor-du.
d) Öğrenilen Geçmiş Zaman: Ekleri -mış/-miş; -muş/-müş’tür.
Örnek: gör-müş, bil-miş, ver-miş, al-mış
e) Gelecek Zaman: Ekleri -acak/-ecek’tir.
Örnek: gör-ecek, al-acak, di-y-ecek
Dilek Kipleri
a) Gereklilik Kipi: Ekleri -meli, -malı’dır. Eylemin yapılmasının gerekli, zorunlu olduğunu ifade
eder.
Örnek: gel-meli-y-im, gel-meli-sin, gel-meli, gel-meli-y-iz, gel-meli-siniz, gel-meli-ler
Derslerime günü gününe çalışmalıyım.
Bu kitapları mutlaka okumalısın.
Not: Gereklilik kipi bazen cümleye ihtimal anlamı katabilir.
Örnek: Şimdiye dek ödevini bitirmiş olmalı.
b) İstek Kipi: Ekleri -e, -a’dır. Cümleye istek, dilek, temenni anlamı katar. Örnek: gel-e-yim,
gel-e-sin, gel-e, gel-e-lim, gel-e-siniz, gel-e-ler
29
Bugün seninle sinemaya gidelim.
Doğum günüme eski arkadaşlarımı da çağırayım.
c) Şart (Dilek-Koşul) Kipi: Ekleri -se, -sa’dır. Bazı cümlelere dilek (istek), bazı cümlelere şart
anlamı katar.Örnek: gel-se-m, gel-se-n, gel-se, gel-se-k, gel-se-niz, gel-se-ler
Bugün birlikte ders çalışsak.
Boyum uzasa da basketbolu daha iyi oynasam.
Otobüs erken kalksa derse zamanında yetişirdik.
d) Emir Kipi:
Eylemin yapılması gerektiğini buyruk şeklinde bildirir. Birinci tekil ve birinci
çoğul şahsın emir çekimi yoktur.
Örnek:
gel
gel-sin
gel-in, gel-iniz
gel-sinler
Burayı hemen terk edin.
Bu konuyu sessizce dinleyin.
Kapalı alanlarda sigara içmeyiniz.
ŞAHIS EKLERİ: Fiillerin hangi şahıs tarafından gerçekleştirildiğini bildiren eklerdir.
1.tip şahıs ekleri 2. tip şahıs ekleri 3. tip şahıs ekleri
1. Tekil Şahıs -m -im yok
2. Tekil Şahıs -n -sin --
3. Tekil Şahıs - -- sin
1. Çoğul Şahıs -k -iz yok
2. Çoğul Şahıs -niz -siniz sinler
3. Çoğul Şahıs -ler -ler sinler
Kullanıldığı Kipler -di, -se -miş, -yor,-ecek,-r, -
meli, -e
Emir Kipi
30
Birleşik Zaman Çekimi:
Türkçede zaman çekimi, son derece sistemli ve basittir. Birleşik zaman aslında
üst üste zaman eklerinin getirilmesi ile teşkil edilir.
A) Hikaye Bileşik Zaman: Fiil+ZamanEki+idi+Şahıs Eki
bil+miş+idi+m, bil+ecek+idi+k
B) Rivayet Bileşik Zaman: Fiil+ZamanEki+imiş+Şahıs Eki
bil+ecek+imiş+im, bil+iyor+imiş+iz
C) Şart Bileşik Zaman: Fiil+ZamanEki+ise+Şahıs Eki
bil+miş+ise+n, bil+ecek+ise+k